- kalıtımsal
- وراثي
Türkçe-Arapça Sözlük. 2009.
Türkçe-Arapça Sözlük. 2009.
kalıtımsal — sf. Soydan geçme, soydan kalma, kalıtımla ilgili, kalıtsal, irsî Kadın konularında sağduyudan hayli yoksun oluşu kalıtımsaldı. R. Erduran … Çağatay Osmanlı Sözlük
gen — 1. sf. Geniş 2. sf. Üçgen, dörtgen vb. geometri terimlerinde kenarlı anlamıyla kullanılan bir söz Birleşik Sözler altıgen beşgen çeşitkenar üçgen çokgen dış çokgen dik üçgen … Çağatay Osmanlı Sözlük
ırk — is., Ar. ˁirḳ 1) Kalıtımsal olarak ortak fiziksel ve fizyolojik özelliklere sahip insanlar topluluğu Türkler, insan olarak, ulus olarak doğunun en üstün ve şerefli ırkıdır. S. Birsel 2) Soy Esasta dağlı ırktan cahil bir kızcağızdı. R. H. Karay 3) … Çağatay Osmanlı Sözlük
irsî — sf., esk., Ar. irṣī Kalıtımsal … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalıtsal — sf. Kalıtımsal, irsî … Çağatay Osmanlı Sözlük
irsen — (A.) [ ﺎﺛرا ] kalıtımsal, miras yoluyla … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
irsî — (A.) [ ﯽﺛرا ] kalıtımsal … Osmanli Türkçesİ sözlüğü